Binlerce adadan oluşan hayaller ülkesi Filipinler. Her köşesi ayrı bir macera olan bu masallar diyarı, mutlaka gidilmesi gereken ülkelerden biri. 11 günlük bir kaçamak yapmak için çıktığım bu yolculukta, küçücük bir sırt çantam vardı yanımda.

Adalar diyarı Filipinler

Eğer önünüzde benim gibi maceralara atılmayı planladığınız bir rota varsa, az eşya almak çok önemli. Çünkü adalar arasında ulaşım sadece uçak veya gemilerle mümkün. 11 gün çok gibi görünse de, aslında keşfetmeyi bekleyen yerler karşısında oldukça az. Bu durumda da transferleri gemi ile yapmak çok da mantıklı değil. Uçaklar ise zamanında gelmemekle birlikte daha hızlı bir seçenek. İstanbul’dan Filipinler’in başkenti Manila’ya 11 saat süren uçuştan sonra ben direkt Cebu Adası’na ulaşımımı sağlayacak diğer bir uçuşa geçtim. Genelde Filipinler denince akla beyaz kumlar ve renkli gece hayatıyla Boracay gelir. Ben ise nazik dev olarak tanınan balina köpek balıklarıyla yapacağım dalış için bu popüler destinasyondan gözüm kapalı vazgeçtim.

Adalar diyarı Filipinler

Cebu’da Mart ayı, en kuru havaya sahip dönem olmasına rağmen, ilk iki gün oldukça yoğun yağışlarla geçti. Ben de bu süreyi İspanya tarafından işgal edildikten sonra bağımsızlığını geri kazanmak için savaşan Filipinli kahraman Lapu-Lapu’nun Ferdinand Macellan’ı yenilgiye uğrattığı anıt mezarı ziyaret ederek ve yerel tatları deneyerek geçirdim. Yağmurlar dindiğinde ise bir günümü Olango Mercan resifinde şnorkellerle dalış yapmaya ayırdım. Suyun altındaki dünya her zaman beni büyülemiştir ama burası bir başka! Her 30 santimetrede farklı bir balık tipi sizi bekliyor. Cebu, çok da tanınmış olmadığı için oldukça bakir kalmış bir resif ve kaşiflerini bekliyor. Cebu’daki güneşli geçirdiğim son günüm sabaha karşı 03:00’te başladı. Transfer aracı ile Oslob’a doğru yola koyuldum. Herşey, yolculuğumun çıkış noktası olan balina köpek balıklarıyla buluşmak içindi. 3,5 saat araba yolculuğundan sonra küçük ama şirin bir sahil kasabasına geldik. Sabah erken saatlerde gittiğimiz için oldukça sakin bir deniz ve az sayıda turistle karşılaştık.

Adalar diyarı FilipinlerFilipinler’de sıkça göreceğiniz, iki tarafından bambularla sabitlenmiş küçük teknelerle denize açıldık. Gri köşeli bir şeyin suyun üzerinde yüzdüğünü görebiliyordum ama suya şnorkellerimle atlayana kadar ne olduğundan haberim yoktu. Suyun altına kafamı daldırdığımda ise devasa bir balıkla karşılaştım! 1.70 boyum ile ben sadece kuyruğu kadardım… Büyüklüğünü siz hayal edin. Bu kadar büyükken bir o kadar da nazik olan bu balıklarla yarım saat süren büyülü deneyimin hemen ardından ulaştı Kawasan Şelaleleri’ne doğru yol koyulduk. Burası oldukça popüler ve tanınmış yer. Ancak bir Türk olarak, ülkemizde o kadar güzel şelaleler ve farklı doğal güzellikler var ki, Kawasan’ın beni çok da etkilediğini söyleyemeyeceğim. Şelalenin belli noktalarından atlama şansınız var. Buralarda yaklaşık 7 ila 9 metre arasında. Keyifli ve insanı kesinlikle heyecanlandırıyor. Bu eğlenceli aktivitenin ardından Cebu şehir merkezine doğru yolculuğumuz yeniden başladı. Cebu’dan sonraki durağım ise Palawan Adası’ydı. Doğruyu söylemek gerekirse Cebu bana çok güvenli gelmemişti, Palawan ise neredeyse suç oranı sıfır ve oldukça güvenli bir lokasyon. Adalar diyarı Filipinler

Puerto Princesa’da geçecek olan günlerim oldukça güneşli ve şahane bir hava ile başladı. Otelime yerleştiğim ilk günüm, Mart ayında 30 dereceyi bulan tropikal iklimin tadını çıkarmakla geçti. İkinci günümde ise Dünyanın Yedi Doğal Harikası’ndan biri olan Puerto Princesa Yeraltı Nehri’ni ziyaret ettim. Önce araçlarla başladığımız yolculuğumuz sekiz kişilik geleneksel motorlu teknelerle devam etti. Vardığımız koyda bizi bekleyen maymunlar oldukça tatlı olsa da rehberimiz, parlak eşyalarımıza dikkat etme konusunda grubu uyarmıştı. Çünkü bu şirin yaratıklar, yemek zannedip saldırabiliyorlarmış…

Adalar diyarı FilipinlerMaymunlarla oldukça mesafeli küçük bir yürüyüşten sonra yeraltı nehrinin girişine varıyoruz. Yeraltında, 8.2 km uzunluğundaki bu nehir, Meksika’daki Yucatan Yarımadası’nda yer alan Cenote Angelita Yeraltı Nehri’nin keşfine dek dünyanın en uzun yeraltı nehri olarak biliniyormuş. Milyonlarca yılda oluşumunu tamamlayan nehir, tam bir doğa harikası. Mağara ve içerisindeki yaşamı koruma amacıyla ışıklandırma yapılmamış..

Adalar diyarı FilipinlerPalawan’daki ikinci maceram ise deniz yıldızlarıyla bezeli sahilleriyle, akvaryumdan farksız deniz canlılarıyla oldukça zengin bir faunaya sahip olan Honda Bay oldu. Honda Bay’de, Pasifik Okyanusu’nun sunduğu bütün güzellikleri içimize çektik. Puerto Princesa’da mutlaka yapmanız gereken bir başka gezi ise ateş böcekleri ile süslenmiş ağaçlara ve mangrov ağaçlarının kökleriyle karayı görmenin imkansız olduğu gerçek dünyadan soyutlanmanızı sağlayacak olan parlayan planktonlarla size harikalar diyarındaymış gibi hissettirecek bir akşam turu.

Adalar diyarı Filipinler

Palawan Adası’nın kuzey ucunda bulunan El Nido bir başka doğa harikası ve kesin görülmesi gereken noktalar arasında. Adanın bu kısmına ulaşım, oldukça engebeli ve zorlu bir kara yolculuğu veya en fazla 20 kişilik kapasiteye sahip pırpır uçaklarla yapılıyor. Dağlar arasında küçük bir köy olan El Nido minik ve gizli koyları ile dünyaya nam salmış. Uzun lafın kısası her bir adasında ayrı bir macera sunan Filipinler, her bütçeye uygun keyfi yaşatacak seçeneklere sahip.

Adalar diyarı Filipinler