Almanya’nın en başarılı otomobili olarak kabul edilen Volkswagen Golf, 1974’ten günümüze yedinci nesliyle karşımızda duruyor

Golf I

Volkswagen Golf’ün 42 yıllık serüveni

Bir otomobilin başarılı olması için gereken tek şey belki de doğru zamanda pazara sunulması olabilir. Hesaplı fiyat,sağlamlık ve teknik olgunluk gibi temel otomobil beklentileri dışında en önemlisi zamana uyum sağlamaktır diyebiliriz. Bu açıdan bakıldığında Golf ’ün doğru zamanda geldiğini görüyoruz. Selefi ‘Beetle’, İkinci Dünya Savaşı öncesinden kalan teknolojisi ve barok tasarımıyla Almanya’nın savaş son-rasındaki kalkınma mucizesinin içinde ‘sırıtan’ bir otomobil olarak göze çarpıyordu. Buna karşılık Golf ’ün Giugiaro tarafından çizilen her köşesi, yeni bir dönemi simgeliyordu: Televizyon şovlarında genç ve güzel kızlar, transparan bluzlar giyiyor, futbolcular saçlarını uzatıyor ve Alman Ceza Kanunu’nda cinsel suçlarla ilgili 180’inci madde yürürlükten kaldırılmıştı. 1974 yılında şaşkın bir topluluğun önünde sah-neye çıkan Volkswagen Golf ’te önden çekiş, arka camla birlikte geniş açılan bir bagaj kapağı ve geniş bir C sütunu bulu-nurken sadece iki motor seçeneği yer alıyordu: Audi 50’den alınan 50 HP’lik ve Volkswagen Passat’tan gelen 70 HP’lik benzinliler.
Müşteriler yeni Volkswagen’de kendilerini neyin beklediğini daha iyi anlayabilmeleri için, ilk dönemdeki kullanım klavuzlarına “Küçük Golf ABC’si-Golf ’e Temel Giriş” adı verilmişti. Bu klavuzlarda yeni tasarım, modern teknik ve iyi donanım özelliklerine dikkat çekiliyordu. İlk Golf yollara çıktığında, bugün de geçerliliğini koruyan bir klişeden o dönemin kullanım klavuzlarında bahsedili-yordu: “Golf aynı zamanda sağlam bir ikinci el otomobildir. İşte bu yüzden her sürücünün kısa sürede adapte olmasını sağlayacak şekilde tasarlayıp donattık”.
Bu tanım bugün, 40 yıl ve 30 milyon Golf ’ten sonra da hala broşürlerinde kendine haklı bir şekilde yer bulabilir.
Bugün bir sürücü adayını Volkswagen Golf I’de çok da keyifli bir şekilde göremeyiz. Servo desteğin-den yoksun direksiyonun yönlendirme gücü, küçük kumandalara dokunulduğunda ortaya çıkan kemiksi his, yumuşak sürüş canlılığı ve frenlerin ağırkanlı çalışma performansı, bugünün sürücü adaylarını hayrete düşürebilir. Bu arada fren demişken, L donanımında önde diskler kullanılırken, baz versiyonlarda dört tekerlekte de kampanalara yer veriliyordu.

Golf II

Volkswagen Golf’ün 42 yıllık serüveni

1983 yılında yollara çıkan Volkswagen Golf II, Helmut Kohl devrini ve eski Federal Almanya Cumhuriyeti’nin son dönemini yakaladı. Sıska Bir Numara’ya göre daha büyük, daha yuvarlak ve biraz daha oturaklı bir otomobil olan Volkswagen Golf II, yeni dönemin ilk mucizelerinden biriydi.
Yüzyılın otomobilinin ikinci nesli hakkında bilinmesi gereken her şey söylenmiş olmasına rağmen yine de kısa bir derleme yapabiliriz. Golf II, 1983 sonbaharında yollara çıkmış bir otomobil. Ancak bu dönem için yetmişlerin sonu daha yeni gelmişti de denebilir. Volkswagen Golf II’den bir yıl önce Helmut Kohl Kabinesi sosyal liberal Schmidt Hükümeti’nin yerine gelmişti. Alman siyasi tarihine çok fazla dalmadan en iyisi biz Golf II’yle devam edelim. Daha yuvarlatılmış ve oturaklı tasarımın kullanıldığı Golf II’nin yollara çıkmasıyla birlikte, birinci nesil demode bir hale gelmişti. Yeni Golf, tıpkı Almanya’nın bütünü gibi daha huzurlu, daha konforlu ve aynı zamanda da daha çevreci bir hale geldi. Katalizörün eklenme-siyle birlikte emisyon değerleri ilk nesle göre azalırken, cimrilikleriyle ün salan dizel motorların payı da günden güne artıyordu. Artan tek şey motor seçenekleri değildi. Aynı zamanda farklı temaların işlendiği özel serilerle birlikte Volkswagen bayilerinde tam bir model çeşitliliği yaşanmaya başlandı.

Golf III

Volkswagen Golf’ün 42 yıllık serüveni

Üçüncü Volkswagen Golf nesli, direkt enjeksiyonlu dizel motorların ve Lopez dönemini simgeliyor. Ancak şu da unutulmamalı ki, Golf III İspanyol yöneticinin Volkswagen’deki mesaisinden iki yol önce yollara çıkmıştı.
Bazi Golf fanatikleri, en iyi nesillerin çift rakamlı olanlar olduğunu düşünüyorlar. II, IV ve VI gibi. Yani Golf III önemli bir kitle için en iyi tercihlerden biri değil. Ancak burada bir haksızlık var.
Lopez dönemi ürünü yaftasını taşıyan Volkswagen’lerden biri olan üçüncü Golf, 1993 yılında Volkswagen yönetimine ürün optimizasyonu ve satın alma konularından sorumlu olarak katılan Jose Ignacio Lopez de Arriortua’dan iki yıl önce satışa sunulduğu için aslında bir haksızlığa uğruyor. Öte yandan Volkswagen Golf camiasında kabul gören bir gerçek de üç numaranın, iki numaranın efsane sorunsuzluğunu yakalayamadığı yönünde. Ancak bununla birlikte Volkswagen Golf III’ün pek çok farklı meziyeti de var. Mesela bu otomobil, Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden bir yol sonra yollara çıktı ve tüm Almanya’nın Golf ’ü olma özelliği taşıyor.
İşe biraz teknik yönden bakıldığındaysa Volkswagen Golf III’le birlikte TDI döneminin başladığı görülüyor. Kardeş marka Audi’den alınan TDI kısaltmalı dizel motorlar, o günden bu yana bir Volkswagen simgesi durumunda.

Golf IV

Volkswagen Golf’ün 42 yıllık serüveni

Dördüncü nesil Golf 1997 sonunda yollara çıkmış olsa da, bundan yedi yıl önce başlamış yeni bir dönemin, yeni Almanya’nın ilk gerçek otomobiliydi. Dört numara, bugün de uzun dönem kalitesi sayesinde herkesin sevgilisi. Volkswagen Golf IV’le ilk karşılaşmasını düşündüğünde, aklına önce mavi renkli kokpit aydınlatması gelen pek çok kişi olmalı. Direksiyonun arkasındaki yarım daire biçimli gösterge tablosundan yayılan soğuk ışıltı, sanki eski Almanya’nın sade ve ağırbaşlı yapısının artık sona erdiğine işaret ediyor. Volkswagen Golf IV selefinden farklı olarak bu nesil zamanın ruhunu tam olarak yakalamayı başardı. Üretim ve malzeme kalitesi anlamında abartılı Lopez tasarrufundan soyutlanan otomobilin yüksek kalitesinin özünde bu detay yatıyor. Bugün, üretiminin sona ermesinin üzerinden onbir yıl geçmesine rağmen Volkswagen Golf IV, hala ikinci elde güvenli bir liman ve caddelerde passız ve ışıltılı yüzbinlerce kullanılmış örneklerle dolu.
Golf IV’ün çok sevilmesinin altında yatan sırlardan biri de, 2000’den bu yana ESP’nin standart olarak sunulması. ESP’li bir versiyonun direksiyonuna geçtiğinizde karşılaştığınız sürüş hissi 2015 model yeni bir Golf ’ten çok da farklı değil. Ancak Volkswagen Golf IV’te sunulan 204 HP gücündeki altı silindirli motor, çalışma karakteri ve güç üretimi bugünün pek çok motorundan iyi. Dört numaranın en üst versiyonu olan 241 HP gücündeki R32, 2002’den itibaren DSG şanzımanın sunulmasıyla özel bir yere sahip. Bugün yeni Volkswagen Golf ’te DSG var. V6 mı? İşte o yok!

Golf V

Volkswagen Golf’ün 42 yıllık serüveni

2003 yılında Volkswagen Golf V yollara çıktığında hesaplar Euro ile ödeniyordu. 75 HP gücündeki baz versiyonun Almanya fiyatı 15.000 Euro’ydu. Beş numaranın ömrü de adı gibi beş yıl oldu.
Volkswagen, başarılı bir selefi, tasarım anlamında geçmenin ne kadar zor olduğunu Golf V ile tecrübe etti. Golf V, selefi Golf IV’ün katı çiz-gilerini takip etmek yerine daha yumuşak konturlar ve hüzünlü bakan farlarıyla tasarım anlamında zamanın ruhunu tam olarak yakalayamadı.
Volkswagen Golf V tasarım bir kenara bırakıldığında neredeyse her şeyi Golf IV’ten daha iyi yapan bir otomobil. Hem yaşam alanında hem de sürüş anlamında çok daha fazlasını sunan bu nesil, referans olarak Ford Focus alındığı için, arka aksta torsiyon çubuklu geleneksel yapı yerine, dört kollu bağlantılara sahip bağımsız aksa geçildi. Modern TSI motorlar tüketim ve çalışma karakteri yönünden Golf IV’te sunulan atmosferik benzinlileri gölgede bırakıyordu. Bunun dışında yeni Golf neredeyse unutulmaya yüz tutan üç harfin de rönesansını gerçekleştiriyordu: GTI. Kırmızısı, ekose spor koltuklu ve 200 HP gücündeki Volkswagen Golf GTI, beşinci neslin en kayda değer noktalarından biri olma özelliğini de taşıyor.

Golf VI

Volkswagen Golf’ün 42 yıllık serüveni

Ekim 2008’de yollara çıkan Volkswagen Golf VI, aslında bir önceki neslin çok kapsamlı bir makyajı olduğunu çok iyi gizledi. Platform ve motorlar Golf V’ten miras karoser ve iç mekansa yeni. Altıncı neslin yeni bir otomobil mi yoksa iyi bir makyaj mı olduğu hala Golf muhabbetlerinin vazgeçilmezleri arasında yer alsa da bir Volkswagen Golf VI sürücüsü için bunun bir önemi yok. Platform ve kapıların çevresindeki temel karoser yapısı korunurken eklenen karoser çizgileriyle birlikte oluşan sert tasarım, beşinci neslin eleştiri konusu olan yuvarlak hatlarını unutturmuştu.
Motorların neredeyse tamamı bir önceki nesilden alınmış olsa da metalin altında pek çok değişiklik de yapıldı. Baz benzinli motor artık 80 HP gücündeyken, sürücü diz hava yastığının standart donanıma eklenmesi ve ESP’nin daha hassas bir çalışma karakterine kavuşması da diğer teknik yenilikler arasında yerini aldı. Bu gibi değişimler sayesinde Volkswagen Golf VI’da hem aktif hem de pasif güvenlik anlamında örnek bir güvenlik seviyesi yakalandı.
Euro NCAP testinde en yüksek puanlarla elde edilen beş yıldız, yaya ve çocuk güvenliğinde sağlanan en yüksek koruma da Golf VI’nın kom-pakt sınıfın kalelerinden biri olmasını sağladı. Kısa bir süre öncesine kadar ancak üst sınıf otomobillerde kullanılan yüksek teknoloji Volkswagen Golf VI’yla beraber kompakt sınıfa da ulaştı.

Golf VII

Volkswagen Golf’ün 42 yıllık serüveni

MQB platformu, Volkswagen Golf VII’nin özü. Dijital doğanlar ve onların ebeveynleri için bir otomobil olan Yedi Numara, devasa dokunmatik ekran ve alternatif motor konseptleriyle geleceği simgeliyor.
Güncel Volkswagen Golf nesli, Angela Merkel’in önderliğindeki büyük koalisyona şahitlik ederken, zamanın ruhunu yüzde 100 elektrikli e-Golf, doğalgazlı Golf TGI ya da plug-in hibrit Golf GTE gibi alternatif motorlu versiyonlarla yakalıyor. Ancak çoğunluk, tercihini hala benzinli veya dizel, içten yanmalı geleneksel motorlardan yana kullanıyor. Tüketiciler Golf VII’de güvenlik donanımları yönünden hiç olmadıkları kadar şanslılar. Bir kaza sonrası olası devam eden çarpışmaları önleyen çoklu çarpışma freni, pro-aktif yolcu koruması, otomatik acil durum freni, LED farlar veya trafik işareti tanıma sistemi gibi donanımlar Golf VII’yi üretilmiş en güvenli Golf haline getiriyor. Bunlar gibi özellikler elbette 86 HP gücündeki 1.2 lt’lik motorlu Trend donanımında standart olarak sunulmuyor ancak, daha üst sınıflardan pek çok özelliği tercih etmek mümkün. 1.2 lt’lik benzinli veya 1.6 lt’lik dizel gibi daha güçsüz motorları tercih edenler, opsiyon da olsa çok kollu arka aksa sahip olamıyorlar. Golf VII, her koşulda dengeli, rahat, konforlu ve stressiz sürüşler sunan bir otomobil. Bu otomobilin bu kadar başarılı olmasında diğer faktörlerin yanında muhtemelen bu da önemli bir rol oynuyor: Yeryüzünde daha fazla otomobile ihtiyacın yok. 70’lerdeki Golf I’de, 2015’teki Volkswagen Golf VII de aynı hissi yaratmayı başarıyor.